Gençliğimi Bıraktım Berlin'de
Güneş en tepeye çıktığında
Arkadaşım belirir aklımda
Ruj izi kalmış izmaritleri
Bıraktık Berlin sokaklarında
Dudağından verdiği sigara
Yüzümü renklendirdi kazara
Birden tuval oldu yanaklarım
İnce, uzun, beyaz parmaklara
Güneş'le aynı renkti saçları
Dişleri, gözleri, beti benzi
Gurbetin kahrıyla sararmıştı
Bosna Hersekli kambur prensesin
Attığı içten kahkahaları
Huzur veriyordu sabahları
Her Pazar ve hatta Cumartesi
Özlüyordum bu hüzünlü sesi
Günler, haftalar, aylar uçuştu
Güzel anlar, anıya dönüştü
Geriye son bir günümüz kaldı
O gün kadehler vedaya kalktı
Yere bakarak yanıma geldin
Hüzün içinde elveda dedin
Gözyaşların omzuma damladı
Bilmiyorum ne kadar sarıldık
Fransız, Rus, İskoç ve İsviçreli
Anlayamadı seni hiçbiri
Henüz bir hafta olmamış idi
Srebrenitsa Günü'nden geçeli
Anisa, lütfen eğme başını
Biraz tebessümünü göreyim
Bahşetme gözlerinin yaşını
Üç vakte kurur zaten yüreğim
Mauer Park'ta iken bir öğlen
Ziyaret edeceğim ölmeden
Ve seveceğim seni görmeden
Teşekkürler sevgili öğretmen
Yorumlar
Yorum Gönder